22 Ocak 2018 Pazartesi

İnstagram ile Pazartesi #209

instagram kullanıcı adım:serrose
Yoshi'nin kullanıcı adı:yoshijaponbalik
Ablamın kullanıcı adı:yilmazailesi6109
Annemin kullanıcı adı:3kizannesi

instagram web üzerinden beni takip etmek isterseniz buyrun bu linke.




En son 25 Eylül'de yazmışım İnstagram ile Pazartesi yazımı. Vay bee! ara sıra mesaj geliyor özledik bu seriyi diye :) Bugün ben de özledim o yüzden yazmak istedim.

Burası benim başucum. O gece yeni bir kitaba başlamıştım. Ama önsöz okumaktan kitaba varamadan sızdım :) Ve sormuştum siz önsöz okur musunuz diye?




Ihlamur, cinnamon roll (nasıl türkçeleştirilir? tarçınlı çörek?) ve yeni kalem al sana mutluluk :D



Tayvan vizesine başvurmak için Osaka'ya gitmiştik. Gidince meşhuuurrr cheesecake kuyruğuna girdik :) videosu yayında ekliyorum hemen alta







Yeni kitaplarım geldi. Birkaçını okumaya başladım bile :D bakalım ne zaman bitecekler!




Eeee bizle bitmesin mi yazı :) Erina ve Şahin'in düğününden biz!

Biz sabaha karşı yola çıkıyoruz, Tayvan'a doğru
dualarınızı alırız :)

Çok güzel bir hafta olsun hepimiz için!

Güzel bir hafta olsun hepimiz için. İyi düşünelim iyi olsun!
Serinin diğer yazıları için buraya tık tık 

19 Ocak 2018 Cuma

2017'de İzlediğim Belgeseller


Yılın başında izlemiş olduğum belgeselleri şu yazımda yazmıştım okumak için buraya tık tık 

Bütün belgeselleri Netflix ile izliyorum. Netflix Japonya'ya üyeyim ama Türkçe altyazılı izleyebiliyorum. HD kalitesinde, benim için büyük kolaylık oldu.

Netflix reklamlarında Lady Gaga belgeselini görünce merak edip açtım. Onunla birlikte gezmiş kameramanlar. Bu kadar gerçek ve acı içinde oluşunu görmek değişik bir tecrübe oldu benim için. Para ya da şöhret her şey demek olduğunu sananlar özellikle izlesin derim.




İngiliz Dedektif - Bir Suç Hikayesi

Annenizin 30 senedir kayıp olduğunu düşünün ve bu konuda babanızın bir şeyler biliyor olabileceğini... Ve asla bu konu üzerine konuşmadığını düşünün. İnsan resmen çıldırır!




My Friend Rockefeller

Kendisinin bir Rockefeller olduğunu söyleyen bir adam, işlediği cinayetler ve kandırdığı kişiler. Film gibiydi resmen.




Heroin(e)

Madde bağımlılarına yardım eden kadınların başrolde olduğu bir belgesel. Olay yeri videoları falan da vardı. Bir insan bunu neden kendine yapar anlamak zor.


Micheal'a Ne Oldu?

Bir zamanlar gay aktivist olan Michael'ı anlatan bir belgesel. Eski sevgilisi onu görmeye gider ve Michael artık kilise papazıdır ve bir kadınla evlidir. Şoklar şoklar yani. Film gibi ama gerçek.



Just Like Us
Mısır asıllı Amerikalı komedyen Ahmed Ahmed ve arkadaşları Orta Doğu'nun çeşitleri yerlerinde gösteriler yapıyorlar. En eğlendiğim belgesellerden biri oldu. Önyargılarla savaşmak ve onları yıkmak adına keyifli bir belgeseldi benim için.



İtiraf Kasetleri

7 bölümü yayınlanmış ama ben 1,5 izledim sadece. Eve geliyorsun anneni, babanı, kardeşini kanlar içerisinde ölü buluyorsun. Sorun şu ki sen ve arkadaşın da öldürmüş olabilirsin. Polisler 2 genci itiraf ettirebilmek için tartışmalı bir yol seçmişler. Bitirmediğim için bir şey diyemeyeceğim. Devam et diyenler?



Newtown

2012'de Connecticut'ta yaşanan katliamdan sonra ailelerle görüşülmüş. Travmayı nasıl atlattıklarını anlatıyorlar. Bu da yarım benim için çünkü evladını kaybetmiş aileleri görmek, tahmin edersiniz ki pek iyi gelmedi bünyeme. Belki bir gün devam edebilirim.



The Story of Diana

Nasıl ağladım belli değil. Birden herkesin bildiği, tanıdığı, sevdiği biri oluyorsun. Medya diye bir canavarı bazen isteyerek, bazen de istemeyerek besliyorsun. Bir gün yeter diyorsun ve o canavar seni bitiriyor.
Offf böyle işte. Bir yerden sonra doğa, hayvanlar belgesellerini bırakıp ( gerçek kişiler) bunları izlemeye başladım.

2017 böyle geçti. 2018'de de bol belgesel sözüm var kendime. Fena gitmiyorum şimdilik.

Özellikle Netflix'te mutlaka izle dediğiniz belgeseller varsa yazın lütfen!

10 Ocak 2018 Çarşamba

Shiga'da Sonbahar






 Yoshi ile bir cafeye gitmiştik. Orada okuduğum bir dergide görmüştüm burayı. Tabii ki hemen Yoshi'ye gösterdim, buraya gidelim diye. O da sağolsun hemen araştırmalara girip, ilk izin gününde atladık arabamıza.



Bizim evden 2 saat kadar sürdü ulaşmamız. Ve şansımıza Sohbahar Festivali'nin son günüydü. Bir sürü sergi, insan ve araç vardı.



2.4 km boyunca 500 kadar kızılağaç (sanırım türkçesi bu) sıralanmıştı. Bazı yerlerde dallar birbirine karışıyordu.



Şansımıza da hava çok güzeldi. Epey bir yürüdük yol boyunca. Sonra da sergilere gidip yemeğimizi yedik. Tabii ki canlı müzik eşliğinde. O da günün keyifli anlarından biriydi.


İnternette gördüm kış ve ilkbahar fotoğraflarını o da çok hoşuma gitti. Belli mi olur belki diğer mevsimlerde de gidip görme şansımız olur.

Günün videosunu da ekliyorum. Çaylar, kahveler hazırlansın!

İyi seyirler!

8 Ocak 2018 Pazartesi

2018 Hedeflerim



2017 hedeflerimi okumak için buraya tık tık

2017 hedeflerimin ne kadarını gerçekleştirebildim, öğrenmek için ise videoya beklerim :=)




Ve gelelim 2018 Hedeflerime

KİTAP

Geçen sene 52 kitap hedefimi 12 kitap eksikle tamamaladım.
Bu sebeple 52 + 12 = 64 kitap diyorum.

Sabahattin Ali'nin basılmış bütün kitaplarını bitirmek istiyorum.

Ve tabii ki 3 Japonca kitap hedefimi de yenilemek isterim.

FİLM

Geçen sene film hedefimi de gerçekleştiremedim. Ne yazık ki diziler alıyor bütün zamanımı.

Bu yüzden 30 film diyorum bu sene.


BELGESEL

Geçen sene almış olduğum en etkili karar bu oldu.
Bilinçli bir şekilde belgesel izlemeye karar verince, verimli bir yıl oldu benim için.
Bu sene de 30 belgesel diyorum.

GEZİ

Geçen sene 30 yeni yer demişim ama onu saymak zor olduğu için, bol bol gezi diyorum yine.
Bu sene birkaç fikir var kafamda inşallah gerçek olur.


Bunun yanında

Bol bol fotoğraf çekmek istiyorum.
Fotoğraf makinemi çok nadir elime alır oldum. Bunu kırmak istiyorum.

Japonya'da sinema, tiyatro ve konser etkinliklerine pek katılmıyorum ama fırsat yaratıp gitmek istiyorum.

Sağlıklı, mutlu, huzurlu olmak en önemlisi tabii ki!

Aslında 32 yaşıma girerken almış olduğum bir karar bu ama yine kendime hatırlatmak isterim.

'insanları anlamaya çalışmadığım' bir yıl diliyorum kendime.

Bunu neden yaptı
bunu neden söyledi
diye düşünürken, kendi kendimi hasta ediyorum.

Bazı insanların saf kötü, saf kıskanç ve saf cahil olduğunu
kabul edip, kendi hayatıma dört elle sarılmaya devam edeceğim.

İşte böyle 2018 hepimize güzellikler getirsin!


Mutlu Yıllar!